Eklenme Zamanı: 09.12.2007 14:25:06

Bir Football Manager delisine Football Manager incelemesi yazdırmanın en büyük hezimeti, yapacağı giriştedir: "Kimse Football Manager'ın rakibi olma mücadelesindeki diğer türdeşleriyle arasına koyduğu aşılması güç mesafeyi tartışamaz herhalde; en fazla bu mesafenin boyutunu tartışabilir. İsimden avantajlı "..ama ProZone!"cu Championship Manager, gökdelenlerin tepesindeki "money talks"cu FIFA Manager ve garibanların menajerlik oyunu Premier Manager. Bu olası rakiplerin -şimdilik- hiçbiri, SI Games'i yerinden kaldıracak kadar heyecan vermiyor, üstelik, vermeye çalışıyormuş gibi de görünmüyor; sonuç da tek partili rejime taş çıkartan cinsten bir menajerlik salatası sunuyor ortaya. Peki, eldeki tek parti, artık yalnızca kendisiyle yarışan tek parti, her yıl daha da artan beklentileri karşılamak konusunda ne kadar başarılı? İşte mevcut tablo bozulmadığı sürece Football Manager değerlendirmelerinde ele alınması gereken bir numaralı soru bu."
Kendisiyle yarışmaya başlayanların en büyük hezimetiyse, şayet takipçileri ve destekçileri varsa, her daim bir yarış oyunundaki time trial hayali aracı tarafından baskı altına alınıyormuş gibi bir önceki performanslarından daha yukarı çıkmak zorunda olmaları ve her yüksek performansın daha da fazla efor gerektirmesi; unutmamalı ki kazananlar asla doymazlar. Bu yüzdendir ki bu kazananlar en yakın rakipleriyle aralarında belli bir fark oluşturduktan sonra kendilerini daha fazla efora sevk etmemek için oluşturdukları üst düzey performansa bir kilit atarlar ve sonraki performanslarda, yapabileceklerinden çok daha azını -buna rağmen alttakilere fark atanı- sergileyip ufak tefek eklenti ve yeniliklerle beklenticilerini oyalarlar; EA Sports oyunları -FIFA serisindeki telaş bu kinetik performans kilidinin bozguna uğrayış örneğini oluşturuyor-, Fransa Ligi Lyon'u -yoksa FIFA'yla kader arkadaşı mı?-, ve şimdi de, korkarım, SI Games Football Manager'ı.
Text taban kralı Championship Manager 2001-2002 ve tüm zamanların -2005'e değin- kralı Championship Manager 03-04'ün arkasından gelen endişelendirici ayrılık ve sonrasında Football Manager ile gelen sorumluluk bilinci kaybettirici günlerle kitlesini -son nesli de katarak- iyice sağlamlaştıran SI Games'in doruğa ulaştığı nokta, geçtiğimiz yıl Football Manager 2007'nin sahip olduğu muazzamlıktı -bu tartışmalara açık bir yorum elbette. Bu noktada duralım ve Football Manager 2007 ile neredeyse tüm yıl satış listelerinin ilk sıralarında yer alan bir firmanın yerine koyalım kendimizi. Sizinle mücadeleye girişip tutunabilecek kimse yok, son performansınız efsane olma yolunu neredeyse yarı yarıya tamamlamış ve önünüzde her yıl yeniden üretmeniz gereken, her yıl doruk eşiğini daha da yukarı çıkaran bir seri var. Yapabileceklerinizin tamamını bu yıl sunup önümüzdeki seneleri riske eder misiniz? Her şeyin bir sonu var, ulaşabileceğiniz noktaların da bir sonu elbette gelecektir. Öyleyse, stratejik bir şekilde hem bizleri bekleyen kitleyi memnun etmeli, hem arkamızdakilerle farkı korumalı, hem de gelecek adına depoya bir şeyler koymalıyız. İşte, SI'ın yaptığı da tam olarak bu. Kim ne diyebilir? Bu sorunun cevabı çaresizce oturmuş bir yandan televizyondaki maçlara göz atıyor, bir yandan savunma oyuncularına küfürler savura savura FM'sine devam ediyor.
Bu kabul edilme zorunluluğu yüksek gerçeği bir köşeye hüzünlü bir şekilde yerleştirdikten sonra yeni Football Manager'ımıza gelen ufak yeniliklere ise bir çırpıda şöyle değinebiliriz ki; temel olarak oldukça ağır ve koyu kalan tasarım bir hayli geniş ve ferah bir görünüme kavuşturulmuş, istatistikî veri bölümlerinde grafiklendirmeler biraz daha arttırılmış, etkileşim seçeneklerinin yelpazesi genişletilmiş, oyunun biraz daha hızlanması -mutlak bir özel "kilit" ayarıyla- sağlanmış ve yeni oyunculara daha çekici gelme amacıyla opsiyonel olarak her daim oyuncunun yanıbaşında bulunabilen bir eğitim ve tavsiye rehberi hazırlanmış. Özellikle milli takım patronluğu konusunda getirilen eklenti ve yenilikler milli takım hocalığında hissedilen boş bırakılmışlığı öldürüyor, daha sıkı milli takım öyküleri geçirmeye olanak sağlıyor. Ancak, tüm bu ufak sayılır yeniliklerin karşısında duran büyük maç motoru problemiyse şu ki; oyunun incelemesini hazırlamak için 8.0.1 yamasının hazır olmasını bekledim, çünkü ne oyunun ilk yayımlanmış hâli, ne de beta yamalarla bezenmiş hâli bir önceki Football Manager oyunu 07'i aratmayacak nitelikteydi. Savunma oyuncuları tam anlamıyla birer aptal gibi hareket ediyor, pres yapmıyor, her maç olması imkânsız sayıda net pozisyona giriliyor ancak bu kez de devreye beceriksiz forvetler girerek skoru dengeliyordu. Üstelik kanat organizasyonları da sıfıra inmiş ve kaleye gitmenin tek bir yolu kalmıştı, bilinçsizce ileri fırlayan savunma oyuncularının arasından kolayca ara pas geçirmek. Ara pas deyince de devreye ofsaytın önemi giriyordu ve atılan dört golün neredeyse üçü ofsayt sebebiyle iptal ediliyor, ofsayt sebebiyle iptal edilmezse de foul sebebiyle iptal ediliyordu. Kısaca, oyun tam anlamıyla oynanamaz bir durumdaydı; özellikle Football Manager 07 ile uykusuz kalma rekoru kırmış kişiler için. 8.0.1 yamasının beta aşamasından çıkıp tam sürüm olarak yayımlanmasıylaysa (ki, bu yaklaşık üç haftayı aldı) elbette tüm FM delileri heyecanla yamaya saldırdı, kurdu ve hemen sorunsuz olarak neler olduğunu görmek için yeni sezonlara saldırdı (yamalar kayıtlı oyunlarla uyumluydu ancak tam performans sağlamıyordu). Sonuç, kimileri için oldukça iyiyken, kimileri için hâlâ rezaletti, Football Manager serisi son yılların en tatmin edicilik seviyesi düşük halkasıyla bağımlılarının karşısına çıkmıştı. Savunma oyuncuları (en iyileri bile) hâlâ dengesizdi, forvet oyuncuları (en iyileri bile) hâlâ beceriksizdi, oyundan tam olarak zevk almanın şansı 07'den daha yüksek değildi (rahatlıkla söyleyebilirim ki, 07 için geçirdiğim kafayı yemiş uykusuzluktaki saatler 08 için henüz kendini bulmuş değil; hâlâ savunma oyuncularının aptallığından yakınıp 07'ye sarılıyor ve buğulu gözlerle önümüzdeki seneyi düşünüyorum). Bu dramatikleştirilmiş belgesel dili şu an da geçerliliğini sürdürüyor; önceki oyuna ufak ve ayarlanmış yenilikler ekleyerek yaşam güvenliğini sürdürmek isteyen SI, yeni sorunlar doğurarak 07'den daha olumsuz performanslı bir oyun ortaya koymuş gibi görünüyor.
Girişte de söyledik, SI Games menajerlik oyunları konusunda artık yalnızca kendisiyle yarışan bir ekip ve bu yüzden her yıl çıkardığı performans dolayısıyla nankörce eleştirilecek; ve bu yılki performans, Football Manager 07 ile gelen doruğa ulaşmış başarıyı gölgeleyebilecek derecede hayal kırıklığı yarattı üzerimde. Ekibin neler yapabileceğine kuşku yok, ancak ortaya çıkarılmamış bir potansiyelin de kimseye katkısı olmadığı açık. Evet, Football Manager 08 yine çok satacak, yine -özellikle eski bağımlıları tarafından- "bizim zamanımızda maç motoru problemleri mi vardı be, peh" tarzı yorumlarla kabul edilecek, yine rakiplerine açık ara fark atacak ancak daima daha iyisinin olabileceğini bilen ve önceki oyunun verdiği zevki yeni oyunda da arayan herkes SI'ın 08 ile tam anlamıyla bir olumsuzluk gölgesi yarattığını söyleyecek. Belki bir yamanın daha hazırlanmasıyla şut/gol dengesi ve savunma dengesi sağlanacak, ancak bu, gölgeyi bir anda yok edeceğe benzemiyor.
|